Hintçe Şahıslar Ders #6

Hintçede İyelik zamirleri

Hintçe DERS-6

Önemli not–Important note: Yazılardaki renkler anlamayı kolaylaştırmak içindir. Kırmızı renk Türkçe yazılımı, Koyu mavi renk Hintçe yazılımı, Mor renk Hintçe okunuşu, Yeşil renk İngilizce karşılıkları göstermektedir!

The colors in the articles are to facilitate understanding. Red color Turkish software, Dark blue color Hindi software, Purple color Hindi pronunciation, Green color shows English equivalents!

İşaret zamirleri

İsimlerin yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. İyelik eki almazlar; diğer isim hâl eklerini alabilirler. Dolayısıyla isim tamlamalarında ancak tamlayan olabilirler.

 

Başlıca işaret zamirleri şunlardır: “bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora, burası, şurası, orası, böylesi, şöylesi, öylesi…” The main sign pronouns are: “this, that, that, these, those, those, the other, this, here, here, there, here, here, there, like this, like this, like that …”

Bundaki, burada, onlarla, şundan, ötekiler… That, here, here, this, the others …

Bunun rengi, buranın havası, onların evi, ötekinin bahçesi… The color of this, the atmosphere of this place, their home, the garden of the other …

 

Bu. Yah. Yaha. This.

Bunu. İs ek. İz ik. This.

Bura, Burada. Yahaan. Yaha. Here, here.

Burası. Yah vah jagah hai. Ya vah caga he. Here.

Şu. Ki. Ki. That.

Şura. Shoora. Şuru. Here.

Şurası. Vahaan hai. Vaha he. There.

O. Voh. Vo. He, She, it.

Orası. Vahaan hai. Vaha he. There.

O burada. Yahaan yah hai. Yaha ya he. She is here(Famale), He is here(male)

Orada. Vahan. Vaha. There.

Bunlar. İn. İn. These.

Şunlar. Un. Un. Those.

Onlar. Ve. Vi. Them.

Öteki, diğeriAny. Eni. Other.

Beriki. Ke baad se. Ke bad se. Other.
Bura. Yaha. Yaha. Here.

Şura. Shoora. Şura. There.

Ora. Vaha. Vaha. There.

Burası. Yahaan. Yahan. Here.

Şurası. Vahaan hai. Vahan he. There.

Orası. Vahaan hai. Vahan he. There.

Böyle. İs tarah kee. İs tarah ki. Like this. 

Böylesi. İs prakaar hai. İs prakar he. Like this.

Şöylesi. İs tarah kee. İs tarah ki. Interview.

Öylesi. Aisa. Aysa. So.

 

Örnek cümleler. Sample sentences.

Bu kim? Yaha kauna hai? Yeh kaun he? Who is this?

Bu nedir? Yeh/ yah kyaa hai?  Yē/ ya kyā hai? What is this?

Bu bir ev. Yeh Ghar hai/ Yaha ēka ghara hai. Ye ghar he/ Yaha ek ghar he. This is a house.

Bu kaç paradır? Yeh kaisey diyaa? Ye kesi diya? How much money is this?

Bu çok pahalı! Yeh bahut mahanga hai! Yaha ēka bahuta hee mahaṅgā hai! Ye

bahut mehanga he! Yaha ek bahut hi mahenga he! This is too expensive.

Bu benim odam. Yeh mera kamra hai. Ye mera kamra he. This is my room.

Bu benim şefim. Vah mere sāhab haiṁ. Vaha mere sahab he. This is my chief.

Bu, öğretmen. Vah adhyāpikā hai. Vaha adhyapika he. kadın için. This teacher.

Bu, sınıf. Vah kakşā hai. Vaha kakşa he. This classroom.

Bugün sıcak. Aj garmī hai. Ac garmi he. To day hot.

Bugünlük için yeterli. Aaj ke liye itna hi kaafi hai. Ac ke lie itna hi kafi he. Enough for today.

Bunu hoş buluyorum. Mujhe vah acchā lagatā hai. Muçhi vah açça lagta he. I find this nice.

Bunu ilginç buluyorum. Mujhe vah dilacasp lagatā hai. Muçhi vah dilçasp lagta he. I find this interesting.

Bunu harika buluyorum. Mujhe vah sundar lagatā hai. Muçhi vah sundar lagta he. I find this great.

Bunu çirkin buluyorum. Mujhe vah kurup lagatā hai. Muçhi vah kurub lagta he. I find this ugly.

Bunu sıkıcı buluyorum. Mujhe vah nīras lagatā hai. Muçhi vah niras lagta he. I find this boring.

Bunu korkunç buluyorum. Mujhe vah kharāb lagatā hai. Muçhi vah hğarab lagta he. I find this horrible.

Bunu tekrar söyler misin? Kyaa aap issey dohraa saktey hain? Kya ap issey duhra sakte he?  Can you say that again? 

Bunu kim yaptı, şunu kim yaptı? kisane kiya? Kisani kiya? Who did that, who did that?

Bunun hintçesi ne? Isse Hindi mä kya kahte hai? İsse Hindi ma kya kahte he? What’s the hindi of this?

Bunun hakkında ne düşünüyorsun? Tera kyaa vichar hai? Ter akya vicar he? What do you think about that?

Bunlar size ait. Ve aap ke hain. Vi ap ke he. These belong to you.

Bunlar öğrencidir. Ve vidyārthī/ vidyārthinī haim. Vi vidyarti/vidyartini he. These are students.

Bura bana pek yabancı gelmedi. Gadagadaahat mere lie videshee nahin maaloom tha. Gadıgıdahat mere li videşi nahi malum ta.

Buradayım. Maim yahām hūm. Mei yaha hu. I’m here

Burada bir parti var. Yahām ek pārtī cal rahī hai. Yaha ik parti çal rahi he. There is a party here.

Burada tatil mi yapıyorsunuz? Kyā āp yahām chuttiyām manāne āye/ āī haim? Ka ap ya çuttiya manane aye/ ayi he? Are you on vacation here?

Burada hoşuna gitti mi? Kyaa aap ko yahaan accha lagtaa hai? Kya ap koy aha açça lagta he?

Buradaki taş hoşuma gidiyor. Mujhe yah patthar acchā lagatā hai. Muççi yah pattar açça lagta he.

Buradaki çiçek hoşuma gidiyor. Mujhe yah phūl acchā lagatā hai. Muçhi yah pul açça lagta he.

Burası benim dairem (evim). Yah merā nivās hai. Ye mira nivas he.

Burası evimiz. Yah hamārā ghar hai. Ye hamara ghar he. This is our home.

Burası da fena değil. Yaha nahin hai. Yaha nahi he. Not bad here either.

Burayı beğeniyor musunuz? Kyā āpako yahām acchā lagatā hai? Ka apko yaha açça lagta he? Do you like it here?

O kim? Woh kaun hai? Vo gon he? Who is she (dişil), Who is he? (male)

O mutlu. Vah khush hai. Vahe gaş he. She’s happy (famale), he’s happy (male).

O Ankaralı. Vah Ankara hai. Vahe Ankara he. She is from Ankara. (famale), he is from Ankara. (male)

O, seni anladı mı? Kyā vah samajh gayā? Kya vaha samac gaya? er Did she understand you?(famale), Did he understand you? (male)

O gidiyor. Yah/Vah ja raha/rahi hai. Ya/va ca raha/rahi he. She goes (famale), He goes (male)

O gülüyor. Vah hans raha hai. Vo hans raha he. She laughs. (famale), He laughs. (male)

Ora daha iyi. Vah behatar. Vaha behatar. It’s better there.

Orası çok uzak! vahaan bahut door! Vahan bahut dur! It is so far!

Oradaki evi görüyor musun? Kya tum us ghar ko dekhate ho? Kya dum us gar ko dekte hu? Do you see the house over there?

Oradaki kuleyi görüyor musun? Kyā tum us mīnār ko dekhate ho? Kya dum minar ko dekte hu? Do you see the tower over there?

Oradaki dağı görüyor musun? Kyā tum us pahāḍ ko dekhate ho? Kya dum us pahar ko dekte hu? Do you see the mountain over there?
Oradaki köyü görüyor musun? Kyā tum us gāmv ko dekhate ho? Kya dum us gauv ko dekte hu? Do you see the village over there?

Oradaki nehri görüyor musun? Kyā tum us nadī ko dekhate ho? Kya dum us nadi ko dekte hu? Do you see the river over there?

Oradaki gölü görüyor musun? Kyā tum us pul ko dekhate ho? Kya dum us pul ko dekte hu? Do you see the lake there?

Oradaki köprüyü görüyor musun? Kyā tum us sarovar ko dekhate ho? Kya dum us sarovır ko dekte hu? Do you see the bridge over there?

Oradaki (şuradaki) park hoşuma gidiyor. Mujhe vah bāg acchā lagatā hai. Muçhi vaha bag açça lagta he. I like the park (over there).

Oradaki (şuradaki) bahçe hoşuma gidiyor. Mujhe vah bagīcā acchā lagatā hai.

Muçhi vaha bagiça açça lagta he. I like that garden over there.

Orada bir kanepe ve bir koltuk var. Vahām ek sofa aur ek kursī hai. Vaha ik sofa our ik kursi he. There is a sofa and an armchair there.

Onlar kime kaldı? Ve ke lie kiya tha? Vi ke lie kiya ta? Who are they left to?

Onlar gidiyor. Ye ja rahe hain. Ye ca rahe he. They’re leaving.

Öteki. Any. Eni. Other.

Beriki. Ke baad se. Ke bad se. Other.

Beriki sende kalsın. Ke baad se tum rakh lo. Ke bad se dum rak lo.  Keep the other one.

Ötekini bana ver. Mujhe any ek deejie. Muci eni ek dicie. Give the other to me.

Öyle, bu yüzden. Aisa. Aysı. It is, therefore.

Şu kimdir?  Yah kaun hai? Who is that?

Şu nedir?  Vah kya hai? What is that?

Şura nasıl? Kaise shoora? Kesi şura? How’s that over here?

Şurası yakın sayılır. Vaha hai kareebee maana jaata hai. Vaha he karibi mana cata he. This is considered close.

Şunlar da sizin olsun. İsake alaava aap milata hai. İsake alavı ap milata he. Let these be yours too.

Şunlar gidiyor. Ve ja rahe hain. Vi ca rahe he. These are going.

Şunda ne var? Vartamaan mein kya hai? Vartaman me kya he? What’s in that?

Şuradaki (oradaki) kuş hoşuma gidiyor. Mujhe vah paṁchī acchā lagatā hai.

Muçhi vaha pançi açça lagta he. I like that bird over there.

Şuradaki (oradaki) ağaç hoşuma gidiyor. Mujhe vah peḍQ acchā lagatā hai. Muçhi vaha pir açça lagta he. I like that tree over there.

Şuan ne yapıyorsun, ne yapıyorsun orda. Tum kya kar rahe ho. Dum ke kar rahe hu. What are you doing now, what are you doing there.